Siemens evden çalışma dönemini başlattı

Siemens yeni ofis konseptinde evden çalışma dönemini başlattı. Proje Ankara’dan start aldı. Ankara’da yeni bir şirket binasına taşınan Siemens’in 200 civarında çalışanı artık evden çalışıyor. Siemens, Ankara’daki yeni binasında yeni ofis konseptine geçiş yaptı. Şirket binasında kimsenin kendine ait masası, telefonu yok sadece ortak kullanılan masalar, telefonlar ve bir de kafeterya var.

Hurriyet İK'dan Burcu Özçelik'in haberi 

Yeni ofis konseptiyle 200 civarında çalışan artık evden çalışıyor, şirkete gitmek istediklerinde ise ortak masaları, ortak telefonları kullanıyorlar. Siemens, bundan sonra açacağı tüm ofisleri bu şekilde tasarlayacak ve evden çalışmayı yaygınlaştıracak.

Siemens Genel Müdürü Hüseyin Gelis, 2015’te beyaz yaka çalışanların yüzde 20’sinin evden çalışır hale geleceğini söylüyor. Uzun yıllar Almanya ve Amerika’da çalışan Hüseyin Gelis, ofislerin yıllar içinde yaşadığı değişimi şöyle anlatıyor: “1950’den 1970’e kadar ofisler tamamen açık alanlardı, kocaman, kalabalık bir ofiste herkes herkezi görürdü. O yıllarda ofislerin açık olmasının sebebi müdürlerin çalışanlarını kontrol etmesiydi. Müdürler, sürekli açık ofiste yürüyerek çalışanları kontrol ediyorlar, buna da "management by walking" deniyordu. 1970’den sonra kalabalık ve gürültü dolayısıyla elemanların verimliliği azaldığından yeni bir ofis düzenine geçildi. İnsanlara daha fazla özgürlük vermek için cubicle ofisler (kabinli açık ofisler) dizayn edildi. O zaman da insanlar küçücük yerlere hapsoldu, izolasyon başladı, ekip arkadaşına bir şey söylemek istendiğinde ayağa kalkmak gerekti. Almanya’da istatistiklere bakıldığında, elemanlarımızın yüzde 50’si masada vakit geçirmiyorlar. Niye o zaman kişilere bir masa gerekiyor, elemanlarımız git gide müşterilerle daha fazla vakit geçiriyorlar, dışarıdalar, dışarıda çalıştıkları zaman onlara internet bağlantısı gerekiyor. Büroda vakit geçirdikleri zaman da çoğu zaman toplantı odaları yetmiyor. Toplantı odaları hep dolu, ekip çalışmaları çoğalıyor ve yeni bir konsept doğuyor. Biz artık elemanlarımızı da kontrol etmiyor, onların daha hür daha bağımsız çalışmaları gerektiğine inanıyoruz. İstedikleri yerden çalışsınlar, işyerine gitmek istediklerinde de çok konforlu bir çalışma ortamları olsun istedik.”

"Bu konsept bize uymaz"
Ankara’da çalışanlar dışarıdan çalışacaklarını, şirket binasında kendilerine ait bir masalarının, telefonlarının olmayacağını öğrenince bu fikirden pek hoşlanmamışlar. İlk duyduklarında genel müdüre gidip “Bu sistem olmaz, yurtdışından yine bir konsept geliyor, bizim kültürümüz çok daha değişik, bizim kültürümüze uygun bir konsept yaratmamız lazım” demişler. Gelis, “Böyle konularda en önemlisi aralarından birkaç lideri kazanmak. Bir iki kişi bunu deneyelim dedikten sonra arkasından diğerleri de geldi. Bu ofiste çalışanlara en yakın yerlerde spor üyeliği imkanı, değişik saatlerde geldikleri için park yeri olanağı sunduk, iletişimi arttırmak için işyerinde bir büfe yaptık. Tüm Türkiye’de taşınacağımız yeni yerlerde ofisler bu konseptte olacak” diyor.

Gelis, “Bunu ilk arkadaşlara anlattığımızda strese girdiler. Her yenilik bir stres yaratıyor. Benim tahminin 2015 yılına kadar beyaz yaka çalışanlarımızın yüzde 20’si evden, dışarıdan çalışır” diyor.
Amerika’da çalıştığı dönemde de bu sistemi uyguladıklarını söyleyen Gelis, o dönem kendisinin de bu şekilde çalıştığını söylüyor: “Amerika’da ofisim yoktu, çok şaşırdım “ben müdürüm benim ofisim olması lazım” dedim, o zaman iletişim de bambaşka oluyor” diyor.

Ofislerin yarısına ihtiyaç olmayacak
Bu ofis sistemi sayesinde hem zamandan hem enerjiden hem de çevreden tasarruf sağlanacak. Aynı şekilde kağıt kullanımı da azalacak. Siemens, Ankara’da tüm evrakları dijital forma çevirmiş bile. Evden çalışacaklara laptop, internet bağlantısı, kulaklık ve kamera imkanı sunulmuş. Çalışanlara evlerinde kendi masalarını kurmaları için olanaklar da tanınmış.

Satış-pazarlamadan, Ar-Ge’ye tüm çalışanların bu şekilde dışarıdan çalışabileceğini söyleyen Gelis, 10 yıl sonra ofislerin yarısına gerek olmayacağı tahmininde bulunuyor.

Verimlilik daha yüksek ama risk var
Evden çalışacaklara eğitim de veriliyor, çünkü evden çalışmada şöyle bir risk var; o da bazılarının aradaki dengeyi kaçırıp daha fazla çalışıyor olmaları, ki bu istenen bir şey değil. Diğer taraftan müdürler elemanlarını her an görüp, kontrol etmek isterler, bu eğitimlerle yöneticilere nasıl görev dağılımını yapıp, çalışanlarını takip etme sistematiği veriliyor. Aynı şekilde iş-özel yaşam dengesine ilişkin bilgiler de eğitimlerle çalışanlara aktarılıyor. Hüseyin Gelis, evden çalışmada en önemli konulardan birinin de zaman yönetimi olduğunu söylüyor: “İstediğiniz zaman istediğiniz yerde çalışıyorsunuz, trafikten kurtuluyorsunuz. Ama disiplin gerekiyor. Disiplin yoksa daha uzun saatler çalışma riski var. Ben ilk olarak Amerika’da denediğimde, çocuklarım küçüktü o zaman, ben cuma günü evde çalışacağım dedim eşime. Cuma günü çıktım yukarı çalışmak için, çocuklar “baba, baba” diye içeri girdi. O disiplini anlatmanız gerekiyor. Bu bir geçiş ama eninde sonunda bu planı siz yapabilirseniz bu problem değil.”

Yorumlar